0
Kist nedir ? Kist nasıl oluşmaktadır ve tedavileri nelerdir
Kist halk dilinde içi dolu olan gaz yada sıvı bir maddeyle boşlukların dolmasıdır.Kist iltahapla ilgili olduğundan insanlar üzerinde oldukça fazla olara görülmektedir.Genel olarak yüz çevresinde görülen kist tedavi yöntemleri arasında sadece ameliyat ile sonuca ulaşılmaktadır.Herhangi bir ilaç tedavisi veya doğal tedavi yöntemleri bulunmayan bu hastalığa yakalanma nedenleri arasında aşırı stres ve korku yer almaktadır.
Kist çeşitleri olarak alt deri kisti,üst deri kisti ve yağ dokusu kisti olarak 3 gruba ayrılmaktadır.Tedavi yöntemlerinde de farklılık gösteren bu hastalıktan kısa sürede kurtulmanız mümkün.Kist hastalığının belirtileri arasında bulantı ,kusma ,sancılı karın ağrıları bunun yanında solunum bozuklukları ,morarma ve nefes darlığı yer almaktadır.
kist karın kadında 300x224 Kist nedir ? Kist  tedavileri nelerdir
Bu belirtileri göstermeniz halinde en yakın hekiminize giderek erken teşhis konulması tedavi sürecinde oldukça önemlidir.İltahaplar ilk başlarda küçük olarak insan vücudunda oluştuğundan insanlar geçici bir sivilce olarak bilmektedir.Zaman geçtikçe iltahap daha da büyüyerek kist boyutuna ulaşmaktadır.Bu süreç içerisinde antibiyotik kullanarak içerisindeki iltahaptan kurtulduktan sonra ameliyat ile yağ bezesini aldırmanız gerekmektedir.

Yumurtalık kisti sizi korkutmasın
Yumurtalık kistleri; neredeyse her kadının yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı sağlık sorunu.
inShare
Yorum: 0
Yumurtalık kistleri; neredeyse her kadının yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı sağlık sorunu. Çoğunluğukla belirti vermiyor ve jinekolojik muayene esnasında tesadüfen saptanıyor. Bu yüzden düzenli kontrol şart,Yumurtalık kistleri, bazen sadece sağ veya sol yumurtalıkta bazen de her iki tarafta birden ortaya çıkan, içi sıvı dolu kesecikler şeklinde veya kan içerikli ya da daha yoğun olabilen, çeşitli boyutlarda saptanan oluşumlara deniyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Tolga Ergin, yumurtalık kistleri ve tedavide altın standart olan laparoskopik yöntemlerin hastaya sağladığı ayrıcalıklar hakkında bilgi verdi:
Belirtilerden biri kasık ağrısı“Yumurtalık kisti bulunan bazı hastalar hiçbir şikayet yaşamaz. Bazılarındaysa sadece kasık ağrısı olabilir. Ağrı şiddetli değildir. Oturmak, dizleri karna çekmek gibi karın içerisini sıkıştıran hareketlerde aniden hissedilir. Ancak kistte yırtılma veya kendi etrafında dönme meydana gelirse, ani ve şiddetli kasık, karın ağrıları, bulantı, kusma, bayılma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Yumurtalık kisti tanısının konulmasında nadiren de olsa ultrasonografinin dışında bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve kanda tümör belirteçleri incelenerek tedavi için bir karara varılır. Tümör belirteçlerinin yüksekliği ve diğer görüntüleme bulgularında kistin kötü huylu olma olasılığının yüksek olması halinde, tedavi için operasyona karar verilir.
Tedavi şeklini düzenli takip belirler
Yumurtalık kistlerinin birçoğu birkaç ay içerisinde, kendiliğinden kaybolur. Kaybolmadığı durumlarda ilaç tedavisi veya ameliyat gerekebilir. Bu noktada tedavi şekline karar verebilmek için takip önemli. Kistin boyutu, görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen tümör belirteçleri, hastanın hikayesi, yaşı ve şikayetleri gibi faktörler tedavi şekli için belirleyici rol oynar.
Laparoskopi, riskleri minimuma indirirGünümüzde yumurta kistlerinin cerrahi tedavisinde altın standart ‘laparoskopik cerrahi’. Bu teknik, hastayı daha çabuk hastaneden taburcu etmeyi, normal hayatına daha hızlı dönmesini sağlamasının yanında karın içerisinde daha az yapışıklıklara sebep olmasından dolayı, özellikle çocuğu olmayan hastalarda daha da önem kazanır.
Ayrıca laparoskopik cerrahi sırasında endoskop sayesinde ameliyat bölgesinin daha fazla büyütülebilmesi, ameliyatın daha dikkatli ve ayrıntılı yapılabilmesine de fırsat verir. Vücuttaki kesiler daha az olduğu için ameliyat izi gibi kozmetik sonuçlar açısından da avantajlı. Bunların yanı sıra bazı ameliyatlardan sonra rastlanabilen fıtık ve enfeksiyon gibi riskler de çok daha az görülür.”
Sıklıkla görülen kistler ve özellikleri
Follikül kisti: Gençlerde sık rastlanır. Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi nedeniyle oluşur. Genelde 2-4 santimetredir. Herhangi bir komplikasyon yaratmaz. Adet sonrası kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez.
Korpus luteum kisti: Normalde her yumurtlamadan sonra yumurta hücresinin atıldığı doku farklılaşır ve korpus luteum adı verilen dokuya dönüşür, progesteron adı verilen hormon üretilir. Bu doku zaman içinde sıvı birikmesi nedeniyle kiste dönüşebilir. Genelde 3-4 cm. büyüklüğündedir. Hormon salgılaması olduğu için adet rötarına yol açabilir. Bir komplikasyon gelişmediği durumlarda tedavi gerektirmez. Genelde adet sonrası kendiliğinden kaybolur.
Endometrioma: Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistleşmesi sonucu oluşur. Kist içi çikolata kıvamında bir sıvıyla doludur ve bu nedenle çikolata kisti de denir. Hasta doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı şikayetiyle başvurur. Cerrahi tedavi gerektirir. Dermoid kist: 20 yaşından küçük kadınlarda sık görülür. Embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü doku görülebilir. Şikayet olarak karın ağrısı yapabilir ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
Seröz Kistadenom: En sık görülen tümörlerdir. Çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür ve kendiliğinden kaybolmaz. Yüzde 30 oranında habis bir hastalığa dönüşebilir. Berrak bir sıvı içerir. Büyüklükleri 5-15 cm. arasında değişir. Genelde yakınma yaratmaz, belirti vermez. Jinekolojik muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir. Kendiliğinden kaybolmazlar, cerrahi müdahale gerektirirler.
Müsinöz Kistadenom: İyi huylu yumurtalık tümörlerinin yüzde 25’i müsinöz kistadenomlardır. İnsanda görülen en büyük kistik yapılardır. 15-30 cm. boyutlarına ulaşabilirler. Kendiliğinden kaybolmazlar ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
Milliyet / sağlık

AKCİĞER KİSTLERİ VE TEDAVİSİ
Yazan Prof.Dr. Semih HALEZEROĞLU
yazı boyutu Yazdır E-posta
Akciğerde kistler doğumsal olabilir veya sonradan oluşur.
Doğumsal Akciğer Kistleri

Son derece nadir görülen durumlardır. Bununla birlikte ortaya çıktıklarında bebeğin hayatını tehdit edici özelliklerde olurlar.
Genellikle bebek 2 yaşından önceki dönemde artan nefes darlığı, morarma ve huzursuzluk şeklinde bulgular verir.
Doğumsal akciğer kistleri şu şekillerde görülür.
Doğumsal Lober Amfizem
Doğumsal Kistik Adenomatöz Malformasyon – CCAM (Yandaki resimde sağ akciğerde CCAM olan 3 aylık bir bebek hastamıza ait bilgisayarlı tomografi görüntüsü mevcuttur. Uyguladığımız operasyon sonrası tam iyileşme sağlanmıştır)
Pulmoner Sekestrasyon
Bronkojenik Kist
Yukarıda bahsedilen kistlerden ilk üçünde acil olarak ameliyat edilme zorunluluğu vardır. Aksi durumda çocuğun hayati tehlike durumu ortaya çıkar.
Aşağıdaki örnekte sol akciğerde yerleşmiş bir kist nedeniyle nefes alamayan bir bebek hastamızda uyguladığımız operasyon görülmektedir. Bu küçük hastamız ameliyattan 4 gün sonra sağlıklı şekilde taburcu edildikten sonra yakınmalar tamamen ortadan kalkmıştır.



Yetişkinlerde Görülen Akciğer Kistleri
Bunlar sigara içilmesi, hava kirliliği gibi sebeplerle oluşan basit akciğer kistleri, enfeksiyonlara bağlı kistler (hidatik kistler gibi), bir travma sonrası oluşabilecek kistler ya da doğumsal bozuklukların sebep olduğu (bronkojenik kistler gibi) kistler şeklinde olabilir.
Yandaki resimde solda “arka mediasten” dediğimiz bölgede bir adet kisti olan hastamızın bilgisayarlı tomografisi görülmektedir.



Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Küçük ve belirti vermeyen (tesadüfen tespit edilen) kistler için tedavi gerekli olamayabilir.
Hidatik kistlerde ise belirti versin vermesin tedavi zorunludur.Belirti veren kistlerde ise ilaç tedavileri faydalı olmazsa cerrahi tedavi ile kistlerin çıkartılması gerekir.
Kistik fibrozis hastalığında ise tıbbi tedavi ile kontrol altına alınamayan durumlarda akciğer nakli uygulanır.
Neden Ameliyat Gerekiyor?
Kistin yarattığı komplikasyonların ortadan kaldırılması veya potansiyel olarak yaratacağı komplikasyonları (kanama, enfeksiyon, kansere dönüşme ve etraf yapılara bası oluşturma gibi) önlemek amacıyla cerrahi girişim uygulanır.
Uluslar arası Kaynaklar Ne Öneriyor?
Doğumsal kistik akciğer hastalıkları ile ilgili bilgilere (İngilizce)
Edinsel tip kistik akciğer hastalığı hakkında (İngilizce)
bilgilere erişmek için yukarıdaki linkleri tıklayınız.
Ameliyat Yöntemleri Nelerdir?
Açık ameliyat – torakotomi: hastalığın olduğu akciğer tarafında göğüs kafesi genellikle 5 ve 6. kaburgalar arasından açılır. Kistin bulunduğu akciğer kısmı tespit edilip ya sadece kistin kendisi ya da bulunduğu lob veya segment çıkartılır. Kanama ve hava kaçağı kontrolleri yapıldıktan sonra 1 adet dren konularak katlar anatomik plana uygun şekilde kapatılır.
Endoskopik ameliyat – VATS: Bu yöntemde kaburgalar arası açılmadan 2 veya 3 küçük kesi yaparak açık ameliyatta yapılan işlemler gerçekleştirilir. Bu yöntemde ameliyat sonrası ağrı daha az, hastanede kalış daha kısa ve hastanın normal yaşantısına dönmesi daha hızlı olur.
Tek Kesi İle Endoskopik Operayon (Uniportal VATS): Tarafımızdan uygulanan bu yöntemde sadece tek küçük bir kamera kesisi yapılarak operasyon gerçekleştirilir. Hasta operasyondan sonra 1 hafta içerisinde normal yaşantısına dönebilir.
Dünyada sadece tecrübeli merkezlerde uygulanan bu yönteme ait hazırladığımız eğitici video için aşağıdaki bronkojenik kisti olan bir hastamıza ait MR görüntüsü tıklanabilir.

Ameliyatın Riskleri Nelerdir?
Ameliyatın riskleri düşüktür. Yine de hastanın yaşı, genel durumu ve ilave hastalıklarının (kalp hastalıları, hipertansiyon, solunum güçlüğü, şeker, böbrek hastalıları gibi) olup olmamasına bağlı olarak komplikasyonlar oluşabilir.
Ameliyat sonrası akciğerden hava kaçağı, enfeksiyon ve uzun hastane yatışları gerekli olabilir.
Tüm riskler önceden tespit edilerek gerekli önlemler alınıp riskler en aza indirilmelidir.

Başarının Anahtarı: Cerrahi Ekip


Ameliyat İçin Kaç Gün Hastanede Kalmalıyım?
Ortalama olarak, açık ameliyatlardan sonra 4-5 gün, kapalı ameliyatlardan sonra 2 veya 3 gün hastane yatışı uygulamaktayız.

Böbrek Kistleri

Bobrek Kistleri polikistik taşı 300x209 Kist nedir ? Kist  tedavileri nelerdir
Böbrek organının içinde bulunan keselere böbrek kisti denmektedir. Bu keseler irili ufaklı olduğu gibi içerisinde ise sıvı bulunur. Araştırmalara göre 50 yaşından büyük insanların % 50’sinde böbrek kisti bulunmaktadır. Erkeklerde ise kadınlara göre böbrek kisti bulunma olasılığı daha fazladır.

Böbrek kistlerinin 2 çeşiti bulunur;

1)Basit Böbrek Kisti: Bu tip böbrek kistleri genelde sonradan oluşmuşlardır. Çoğu zaman böbreğin süzme görevini tam yapamamasından böbrekte biriken idrardan dolayı oluşurlar. İçi şeffaf sıvı ile dolu olan bu kistlerin tümöre dönüşme olasılığı az olup, boyutları birkaç mm olabileceği gibi 4-10 cm büyüklüğüne de ulaşabilirler.
-Basit böbrek kistinin belirtileri nelerdir?
Çoğu zaman tesadüfen belli olurlar. Boyutları çok büyük olmadıkça tesadüfen böbrek taşı kontrollerinde ortaya çıkar. Büyük olan basit böbrek kistleri karın ağrısı ve böbreklerin bulunduğu yanlarda ağrıya neden olur.
-Basit böbrek kisti teşhisi nasıl yapılır?

Basit böbrek kistlerine ultrason ile kesin teşhis konabilmektedir. İzlenme ve testleri ise ilaçlı böbrek filmi, tomografi ve MR sistemleri ile yapılmaktadır.
-Böbrek kisti tedavisi nasıl yapılır?
5 cm’den küçük kistler için tedaviye gerek yoktur. Bol su ile kist kontrol altında tutulur. Daha büyük kistler tedavi edilmelidir. Kistlerin içi boşaltılması geçici bir tedavi şeklidir, tekrarlama olasılığı yüksektir. Kistin kendisi ameliyat ile çıkartılması gerekir. Günümüzde yapılan böbrek kisti ameliyatları cerrahi olarak değil, kapalı ameliyat(Laparoskopik) şeklinde yapılabilmektedir. 1 cm’lik ufak bir kesiden operasyon tamamlanabilmektedir. Bu sayede hastanın hastanede yatış süreci azalır ve kanama riski ortadan kalkar.
2)Polikistik Böbrek Hastalığı: Polikistik böbrek hastalığı ise birçok keselerin böbrek içinde ve etrafında birikmesiyle oluşur. Genellikle ırsi bir hastalık olup anne veya babadan geçmektedir. Polikistik böbrek hastalığı olan kişinin de çocuklarında büyük oranla görülür. Bu hastalıkta birçok sayıda ve büyüklükte kistler mevcuttur. Kistlerin sayılarının artmasıyla beraber böbrek işlevlerinde azalma oluşur ve çoğunlukla bu hastalık böbrek yetmezliğine neden olur.
-Polikistik böbrek hastalığı belirtileri:
Hastalarda kilo kaybı gözlenir. Çoğu zaman hipertansiyon oluşur. Bu hastalığın en büyük tehlikesi hipertansiyona bağlı ölümlerdir. Baş ve böbrek yerlerinde ağrılar oluşabilir. Aynı zamanda idrar yapılırken ağrı hissedilir ve kanama da olabilir.
-Polikistik böbrek hastalığının tedavisi nedir?
Polikistik böbrek hastalığının bilinen bir tedavisi yoktur. Hastalığa bağlı oluşan sorunlara karşı tedaviler uygulanır. Düzenli kontroller ile birlikte yüksek kan basıncı kontrol edilmeye çalışılır. Gerekirse hasta diyalize bağlanır.
Bir önceki yazımız olan Böbrek Taşı Ağrısı Nasıl Olur? Tedavisi Nedir? başlıklı makalemizde böbrek taşı ağrısı, böbrek taşı ağrısı tedavisi ve nasıl olur hakkında bilgiler verilmektedir.

Op.Dr.Aytan Kar
Medicalpark Hastanesi

Vucudumuzdaki kistler

deri kisti yağ lipom kitle 300x237 Kist nedir ? Kist  tedavileri nelerdir
Kist Nedir?Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?
Kist, sık rastlanılan bir oluşumdur. Bedenin her yanında ortaya çıkabilir ve genellikle iyi huylu, yani selimdir. Ancak yine de çıkarılması gerekebileceği için, mutlaka doktora gösterilmelidir.
Kistler, bedenin çeşitli yerlerinde oluşabilen, içi sıvı, bazen de katı madde dolu olan keseciklerdir. Değişik büyüklüklerde olabilirler. Kistlerin çoğu selimdir. Başka bir deyişle, kendileri büyürler, ama çevre dokulara yayılmaz, onları istila etmezler. Öetki dokuları da istila edenler habistir.
Kistler evde tedavi edilemez. Kanser tehlikesi olduğundan, aşağı yukarı bütün vakalarda, kistin türünün ve doğasının doktor tarafından belirlenmesi gerekir. Çoğunlukla ameliyatla çıkarılır ve laboratuvarda incelenirler.
Kistler genellikle deri, kemik, meme , göz kapağı, böbrek, karaciğer ve yumurtalıklarda görülür. Bazen iki ya da daha fazla bölümlü olurlar. Birçok küçük kistin bir araya toplanmasına polikist denir.
Nedenleri
Kist ya da şişlik, çoğunlukla bilinmeyen bir nedenle, apansızın oluşur. Bazı kistler, beden gelişmesindeki bir bozukluk nedeniyle oluşurlar. Dermoid kist olarak adlandırılan kist türü, bazı deri hücrelerinin deraltında gömülü kalması sonucu ortaya çıkar. Zamanla bu hücreler sıvı salgılar ve bölgede kist ortaya çıkar.
Polikistik böbrekte ise, böbrek borucukları, sağlıklı bir boşaltım sistemi oluşturacak biçimde bağlantı yapmamış olduklarından, idrar gerektiği gibi boşaltılamaz ve birikerek borucukları şişirip kistler oluşturur.
Tıkalı Salgı Bezleri
Bazen, bilinmeyen nedenlerle salgı bezlerinin boşaltım kanalları tıkanır; ancak sıvı salgılanması sürdüğünden, bez yavaş yavaş şişer ve sonucunda kist ortaya çıkar. Bunu en yaygın örneği, derialtındaki yağ bezlerinin yağla şişip yağ kisti denilen kisti oluşturmasıdır. Kistler, bir asalağa yanıt olarak sıvı oluşturulmasından kaynaklanabilir. Ancak sağlık koşulları düzeldikçe, asalak kökenli kistler azalmaktadır.
Şiddetli darbeler de kaslarda kist oluşturabilir. Bu durumda kist kas içindeki bir damarın darbe etkisiyle yırtılması, ardından pıhtı oluşması ve pıhtının dağıtılması için kandan sıvı çekilmesine bağlıdır.
Belirtileri
Kistin belirtileri, türüne ve bulunduğu yere göre değişir. Kist derialtındaysa, hasta bir şişlik hisseder. Kist yumurtalık gibi bir iç organdaysa karında duyarlılık ya da genel bir şişme görülür. Kist büyüdükçe komşu organlar sıkışır. Çoğu vakada hekim, elle muayenede izotop tarama yöntemleriyle doğrudan görür. Bazı kistler, iyice şişmiş olduklarından, üstlerine bastırıldığında ağrıya yol açarlar. Deri yüzeyine yakın bir kist, elle bastırıldığında, yumuşak bir topun bastırılmasına benzer bir duyum yaratır.
Erbezlerini çevreleyen derideki kistler sıvı içerirler ve ışığa tutulduklarında erbezlerinin ışığı geçirmemesine karşılık, rahatlıkla görülürler. Translüminasyon denilen bu yöntemle kistin konumu ve boyutları kesin biçimde belirlenir.
Komplikasyonlar
Bedendeki her tür bölgesel şişmede kist olasılığı akla gelmelidir. kist kanser olmadıkça tehlikeli değildir. Kanser ender görülür, ama her şişliğin mutlaka bir doktora gösterilmesi gerekiyor. Herhangi bir kuşku söz konusu olduğunda, kistin çıkarılmasında ne kadar erken davranılırsa sonuç o kadar iyi olur. Enfeksiyon da teklike oluşturur. Sözgelimi yağ kisti enfeksiyon alırsa, apseye dönüşüp cerrahi olarak açılmayı gerektirebilir.
Yumurtalık kisti enfekte olduğunda ise peritonite zemin hazırlar. Bu, oldukça ağır seyreden ciddi bir durumdur. Karın içindeki başka büyük kistler gibi, yumurtalık kistleri de sapları üstünde dönerek , kanla beslenmelerine bozma yoluyla boğulma denen duruma yol açabilirler. Bunun gibi, kist içi kanama da oldukça tehlikelidir. Böyle bir durumda hastada, özellikle kistin bulunduğu bölgede daha yoğun olan, şiddetli karın ağrısı ve bulantı ortaya çıkar. Durum, acil cerrahi girişim gerektirir.
Sonuç
Kist kanser değilse, çıkarıldığında yinelemez. Ancak bazı selim kistler de yineleyebilir. Yeni kistler oluşursa, herbirinin yapısı ve doğası yönünden incelenmesi gerekir.

kaynak :bakimliyiz.com

Yorum Gönder

 
Top